Örümcek Kadının Öpücüğü /Manuel Puig

Örümcek Kadının Öpücüğü cezaevinde aynı hücreyi paylaşan eşcinsel Molina ile devrimci Valentin'in hikayesini anlatıyor. Valentin ve Molina birbirinden çok farklı iki karakter. Zaman geçirmek için birbirlerine filmler anlatıyorlar ve aralarında bir bağ oluşuyor. Ancak cezaevi yönetimi Molina'dan Valentin'in devrimci eylemleri hakkında bilgi sızdırmasını istiyor.

Kitabın üslubu sürükleyici. Okurken derinlere daldım, sanki Valentin'le Molina'nın yanındaymışım gibi okudum. Anlatılan her filmin sonunu merak ederek filmlere getirdikleri zıt ya da farklı bakış açılarından keyif aldım. Aralarında güçlenen bağı, karakterlerindeki zıtlıkların zamanla aşılarak nasıl yakınlaştıklarını tüm duygularıyla hissettim. Manuel Puig'in hem tiyatroya hem de sinemaya uyarlanmış eserini tekrar tekrar okumak istedim.

Kitapta birçok konudan bahsediliyor ama bitirdiğimde fark ettim ki her sayfasında sevgi, her sayfasında aşk olan bir kitabı okumuşum, Örümcek Kadının Öpücüğü okumasaydım eksik kalırdım diyeceğim kadar güzel bir kitap olmuş.

Evita "Hayatım" / Eva Peron

Don't cry for me argentina
The truth is i never left you
All through my wild days
My mad existence
I kept my promise
Don't keep your distance.


Evita "Hayatım" Eva Peron'un otobiyografisi. Kitaba Feriköy Pazarı'nda rastladım. Birçok kitapla beraber çok uygun fiyata alarak hemen okudum. Şarkıda da söylendiği gibi, Evita Arjantin'i hiç bırakmamış. Özveri ve sevgi ile sürekli olarak kendine emanet olduğuna inandığı Arjantin halkı için çalışmış ve çabalamış.Kitap ağırlıklı olarak Evita'nın sosyal adalete olan bağlılığı ve sosyal yardımlarından bahsediyor. Evita, General Peron'a olan büyük aşkıyla halka olan sevgisini birleştirerek, vakıf kurup çocuklar ve yaşlılar için kurumlar yaptırmış, yoksullara yardım etmiş, işçilerin sorunlarını çözmeye çalışmış, Peroncu Kadınlar'ın öncüsü olarak kadınların siyasi haklarını kazanmalarını sağlamış.

Kitap, Eva Peron'un eleştirilere ve yorumlara cevabı niteliğinde. Bakış açısından ve fikirlerinden bahsediyor. Hayatının dönüm noktalarından bahsetse de detaylı bilgi vermiyor. Eva Peron'un hayatını merak edenlerin Evita müzikalini, hayatı ile ilgili filmleri izlemesi, araştırması ve General Peron'un da hayatını bilmesi gerekiyor. Eva Peron'un hayatı için, Evita "Hayatım" severek okunan ancak daha fazlası istenen bir kitap olarak kalıyor.

Zamanın Ötesindeki Deha TESLA/ Margaret Cheney

Biyografi okuduğumda en çok özel hayatı merak ederim. Merak ettiğim kişinin sırlarını, aşklarını, kavgalarını, umudunu, umutsuzluğunu, hayallerini, hırslarını ve çatışmalarını okumak; nedenlerini öğrenmek bana büyük bir zevk verir. Margaret Cheney, Tesla'yı, münzevi bir yaşamı olan müzmin bir bekar olarak tanımlıyor.Dolayısıyla kitapta, yazarın elektrik mühendisliği alanındaki çalışmalarının da sayesinde, Tesla'nın buluşlarına ve yaratıcılığına detaylı şekilde yer veriliyor.

Tesla zamanın ötesindeydi. Günümüzdeki teknolojinin patentlerinin bazıları, sonradan ticari ürün haline getirilmiş olsalar da, inanılmaz bir hayal gücü olan fikir babası Tesla'ya ait. Her zaman hayallerinin değerinin gelecekte anlaşılacağını söyleyen Tesla, birçok fikrini ticari ürün haline getirememiş ve aslında ticari amaçlı olarak çalışmamış. Telsiz enerji nakli, uzay teknolojisi, yüksek voltaj, alternatif akım, radyo, radar, röntgen, robotlar... Tesla'nın dehası ile düşünülen ve geliştirilen teknolojiler. Kitapta yanıldığı konulardan ve başarısızlıklarından da açıklıkla bahsediliyor.

Edison ile rekabetine ve Marconi'yle radyonun icadı konusundaki patent çekişmesine de yer veriliyor. Günümüzde her köşebaşında görebileceğiniz otellerin ve markaların sahiplerinin ataları, mucitlerin sponsorları ya da kreditörleri. Görülüyor ki, 1800'lü yıllarda ve 1900'lerin başlarında da Morgan, Waldorf-Astoria, Westinghouse vb. birçok kapitalist patent ve ticari ürün karşılığında mucitleri destekleyecek sistemlerini uygulamışlar. Kitapta; devlet ve silahlı kuvvetlerin mucitler ile benzer sistemdeki bağlantıları da anlatılıyor.Birinci ve İkinci Dünya Savaşları'nda yaşanan gelişmelerin teknolojik detaylarına da yer veriliyor.

Tesla; yakın arkadaşları ile kardeşlik derecesinde bağ kuran, onlarla beraber partilere katılan, teknoloji şovları ile herkesi etkileyen, ailesine ve özellikle annesine çok bağlı olan, güvercinleri fikir ve icatlarından daha fazla önemseyen, ticarete önem vermeyip sürekli yeni fikirler üreten bir deha. Margaret Cheney'in detaylı Tesla biyografisinde teknoloji ile ilgili birçok konuda; o dönemin sosyal, siyasi ve ekonomik koşulları hakkında yeni şeyler öğrenebilir ve farklı bir dehanın hayatını ayrıntılarıyla okuyabilirsiniz.

Amaç / Elijahu M. Goldratt & Jeff Cox

Amaç, işletme fakültelerinde okutulan, özellikle üretim yönetimi ve stratejik yönetim dersleri için ek kaynak olan bir kitap. Elijahu Goldratt fizik eğitimi almış. Bilim kelimesinin gerçek anlamını yitirecek derecede aşındırılmış olduğunu ve işletmelerdeki olguların formüllerle açıklanabileceğini düşünüyor. Amaç, kısıtlar teorisini açıklayan bir iş ve aşk romanı.Hikaye fabrikada yaşanan bir sorunla başlıyor ve ilk sayfadan itibaren kendini okutuyor. Hikayenin Sokrates'i fizikçi Jonah'ın, fabrika müdürü Alex'ten, kendi sözcükleri ve deneyimi ile kavramları tekrar tanımlamasını istediği konuşma, tüm okuyucuların ilgisini çekecek kadar farklı. Romandaki amaç nedir? Bence amaç sorunda belirtilmişti. Hikayede belirtilen amaç ise sorunun çözümü.Roman 1984 yılında yazılmış.Günümüzde Toyota üretimde zaferini ilan etmiş, Dell'in rakipleri sektörde ne yapacağını şaşırmışken; kitabı okuyanlar soruyu küçümseyerek kendini yönetim danışmanı ilan edebilir. Yapmayın! Bence; iyileştirme sürecinin adımlarını ve düşünce sistemini açıklayan kısıtlar teorisi, en çok değişim kısıtlandığında faydalı olur. Sistemde tıkanmaya yol açan birçok kavramı yeniden tanımlayarak ya da önem sırasını değiştirerek kutsal inekleri kesen Alex, romanda değişimi yönetmiştir. Kitabın sonunda 2004 yılında Amaç'ın hala geçerli olup olmadığını da içeren röportajlar bulunmaktadır.

Bir Psikiyatristin Gizli Defteri/ Gary Small & Gigi Vorgan

Bir Psikiyatrist'in Gizli Defteri En Sıradışı Vakalar, sistem ve bilgi içeriği ile psikiyatristler için çok faydalı olabilecek bir kitap. Gündelik hayatta duyulan tıbbi terimlerin bulunduğu kitap, net ve akıcı bir dille anlatılmış. Gizli defterlerin her türlüsü okunur! Edebi ya da ticari değerinın olmasına gerek yok! Kitabın orijinal adı 'The Other Side of the Couch'; türkçesi 'Gizli Defter' olmasaydı, 'Yatağın Soğuk Tarafı' olabilirdi. Yatak derken Freud'un ünlü kanepesi demek istiyorum. Kitapta Gary Small'un seçtiği on beş sıradışı vakadan bahsediliyor. Gizli defter tanımından heveslenip 'Ben şimdi tüm ABD'nin dedikodusunu öğrenirim' diye düşünenler için üzülerek söylüyorum; vakalarda isimler değiştirilmiş, vakalar olabildiğince doğru biçimde yeniden oluşturulmuş ve gizlilik korunmuş. Kitap kronolojik sıra ile ilerliyor. Her vaka, Gary Small'un gündelik yaşamından da bahsettiği kısa hikayelerle anlatılıyor. Gary Small, bir dedektif gibi hastasının şikayetlerini dinleyip araştırıyor ve sonunda net bir şekilde teşhisini koyuyor. Okuduğunuz zaman etrafınızdakilere ya da kendinize teşhis koymaya çalışmayın, ben denedim, olmuyor! Bence, kitabın güzel olmasının en önemli nedeni de bu! Karmakarışık değil, detayları netleştirerek basitleştiriyor, keyif alarak okunuyor. Aslında bir ünlüye teşhis koymayı başardım, evet! Kitapta, Türkiye'de olsa 'Akşam çok yemek yemişsindir, ondandır' ya da 'Şımarığa bak' denebilecek vakalar da anlatılıyor, çok sıradışı olanlar da. Bir Psikiyatristin Gizli Defteri bende konusu aşk ya da kişisel gelişim olmayan tüm çok satan kitaplar iyidir algısını oluşturdu ve iyi ki okumuşum diye düşündüğüm güzel kitaplardan birisi oldu.

Semerkant/ Amin Maalouf

Büyülü bir kitaptır. Semerkant'ı okuyunca, keşke anlatılan bu masal gerçek tarih olsaydı diye düşünürsünüz. Nizamülmülk yaşça büyüktür. Kitabın ana karakterleri Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Nizamülmülk'tür. Kitabı okuduğunuzda; 'Adım için yolumdan, yolum için adımdan vazgeçmem.' diyen antikahraman Hasan Sabbah'a mı, Alparslan ve Melikşah'ın veziri adil Nizamülmülk'e mi, düşünceleri ve rubaileriyle Ömer Hayyam'a mı, yoksa 'Zamanın iki boyutu var. Uzunluğu güneşe, derinliği tutkulara bağlı.' diyen Amin Maalouf'a mı hayran olacağınızı bilemezsiniz. Assassin/suikastçi kelimesinin Hasan Sabbah'ın kurduğu Haşhaşiler tarikatından geldiğini öğrenirsiniz.Semerkant'ta Haşhaşiler'den bahsediliyor olsa da, Vladimir Bartol'un sürükleyici Alamut'unu okuyarak daha detaylı bilgi edinebilirsiniz. 11 Eylül saldırısı, tarihteki ilk terör örgütü olan Hasan Sabbah ve fedaileri ile de bağdaştırılmıştır. Ömer Hayyam'ın kendisine zıt karakterdeki Cihan'a olan aşkını okurken, fikirlerini ve rubailerini daha fazla bilmek istersiniz. Sabahattin Eyüboğlu'nun çevirisini yaptığı Hayyam Bütün Dörtlükler'i defalarca okuyabilirsiniz. Hayyam'ın bakış açısı öyle farklıdır ki, cümlelerini hem unutmaz hem de farklı yerlerde dörtlükleriyle karşılaştığınızda o olduğunu hemen anlarsınız. Yalnız, fikirlerini aşırı derecede benimsemek 21. yüzyıla uygun değildir, haşhaş etkisi gösterir, okurken dikkat edilmelidir. Semerkant; Ömer Hayyam'ın, 'Kim senin yasanı çiğnemedi ki, söyle? Günahsız bir ömrün tadı ne ki, söyle? Yaptığım kötülüğü, kötülükle ödetirsen sen, Sen ile ben arasında ne fark kalır ki, söyle?' dörtlüğüyle başlar. Bu dörtlükle büyülü insanların büyülü dünyasını okumaya başlar, kitabı bitirdiğinizde 'Keşke bitmeseydi' dersiniz.

Aşk/ Elif Şafak

Türk edebiyatının en kısa zamanda en çok satan kitabıdır.Korsan satışları bilmemekle beraber, Metal Fırtına'dan daha hızlı satmıştır. Metal Fırtına daha sürükleyici bir kitaptır. Merak edenler için, dünyanın en çok satan kitabı hangisi? Benim en sevdiğim roman, İki Şehrin Hikayesi! Dünyanın en çok satan kitabı İncil'dir ama yazarı nedeniyle listelere dahil edilmez. Aşk, pembe kapaklı çok güzel bir romandır. Pembe kapaklı bir kitapla görünmek istemeyen erkeklerin talebiyle gri kapaklı 20.000 özel baskısı yapılmıştır. Kitap, Mevlana ve Şems'i Tebrizi'yi anlatan en popüler hikayedir. Elif Şafak, tasavvufa her zaman olan ilgisi ve kitabı yazmadan önce yaptığı araştırmalarla, ilahi aşk ve aşkı birleştirmiş, Mevlana'nın öğretilerini günümüze uyarlamıştır. Günümüze uyarlama deyince Mevlana ve Şems'in günümüzde yaşadığı bir hikaye hayal edilmesin, matruşka bebekleri gibi anlatımı olan bir hikayedir.Kitapta bahsedilen 40 Kural, tamamen Elif Şafak tarafından yazılmıştır. İngilizce çevirisi '40 Rules of Love' adıyla yayımlanmıştır. Mevlana ve Şems'in adım adım öğretilerini birleştirip popüler bir kitap yazmasını çok isterdim. Onların yerine Elif Şafak, birikimi ve hayal gücünü kullanarak yapmıştır. Kitabın en güzel yanı; anlatılanı benimsetmesi, hiç duymadığınız ama sanki hep bildiğiniz bir hikayeyi size anlatmasıdır. Sarı, mor, pembe, turuncu, yeşil, mavi... her renk kapakla okunacak güzellikte bir hikayedir.