Wednesday, January 15, 2014

Semerkant/ Amin Maalouf

Büyülü bir kitaptır. Semerkant'ı okuyunca, keşke anlatılan bu masal gerçek tarih olsaydı diye düşünürsünüz. Nizamülmülk yaşça büyüktür. Kitabın ana karakterleri Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Nizamülmülk'tür. Kitabı okuduğunuzda; 'Adım için yolumdan, yolum için adımdan vazgeçmem.' diyen antikahraman Hasan Sabbah'a mı, Alparslan ve Melikşah'ın veziri adil Nizamülmülk'e mi, düşünceleri ve rubaileriyle Ömer Hayyam'a mı, yoksa 'Zamanın iki boyutu var. Uzunluğu güneşe, derinliği tutkulara bağlı.' diyen Amin Maalouf'a mı hayran olacağınızı bilemezsiniz. Assassin/suikastçi kelimesinin Hasan Sabbah'ın kurduğu Haşhaşiler tarikatından geldiğini öğrenirsiniz.Semerkant'ta Haşhaşiler'den bahsediliyor olsa da, Vladimir Bartol'un sürükleyici Alamut'unu okuyarak daha detaylı bilgi edinebilirsiniz. 11 Eylül saldırısı, tarihteki ilk terör örgütü olan Hasan Sabbah ve fedaileri ile de bağdaştırılmıştır. Ömer Hayyam'ın kendisine zıt karakterdeki Cihan'a olan aşkını okurken, fikirlerini ve rubailerini daha fazla bilmek istersiniz. Sabahattin Eyüboğlu'nun çevirisini yaptığı Hayyam Bütün Dörtlükler'i defalarca okuyabilirsiniz. Hayyam'ın bakış açısı öyle farklıdır ki, cümlelerini hem unutmaz hem de farklı yerlerde dörtlükleriyle karşılaştığınızda o olduğunu hemen anlarsınız. Yalnız, fikirlerini aşırı derecede benimsemek 21. yüzyıla uygun değildir, haşhaş etkisi gösterir, okurken dikkat edilmelidir. Semerkant; Ömer Hayyam'ın, 'Kim senin yasanı çiğnemedi ki, söyle? Günahsız bir ömrün tadı ne ki, söyle? Yaptığım kötülüğü, kötülükle ödetirsen sen, Sen ile ben arasında ne fark kalır ki, söyle?' dörtlüğüyle başlar. Bu dörtlükle büyülü insanların büyülü dünyasını okumaya başlar, kitabı bitirdiğinizde 'Keşke bitmeseydi' dersiniz.

Sunday, January 12, 2014

Aşk/ Elif Şafak

Türk edebiyatının en kısa zamanda en çok satan kitabıdır.Korsan satışları bilmemekle beraber, Metal Fırtına'dan daha hızlı satmıştır. Metal Fırtına daha sürükleyici bir kitaptır. Merak edenler için, dünyanın en çok satan kitabı hangisi? Benim en sevdiğim roman, İki Şehrin Hikayesi! Dünyanın en çok satan kitabı İncil'dir ama yazarı nedeniyle listelere dahil edilmez. Aşk, pembe kapaklı çok güzel bir romandır. Pembe kapaklı bir kitapla görünmek istemeyen erkeklerin talebiyle gri kapaklı 20.000 özel baskısı yapılmıştır. Kitap, Mevlana ve Şems'i Tebrizi'yi anlatan en popüler hikayedir. Elif Şafak, tasavvufa her zaman olan ilgisi ve kitabı yazmadan önce yaptığı araştırmalarla, ilahi aşk ve aşkı birleştirmiş, Mevlana'nın öğretilerini günümüze uyarlamıştır. Günümüze uyarlama deyince Mevlana ve Şems'in günümüzde yaşadığı bir hikaye hayal edilmesin, matruşka bebekleri gibi anlatımı olan bir hikayedir.Kitapta bahsedilen 40 Kural, tamamen Elif Şafak tarafından yazılmıştır. İngilizce çevirisi '40 Rules of Love' adıyla yayımlanmıştır. Mevlana ve Şems'in adım adım öğretilerini birleştirip popüler bir kitap yazmasını çok isterdim. Onların yerine Elif Şafak, birikimi ve hayal gücünü kullanarak yapmıştır. Kitabın en güzel yanı; anlatılanı benimsetmesi, hiç duymadığınız ama sanki hep bildiğiniz bir hikayeyi size anlatmasıdır. Sarı, mor, pembe, turuncu, yeşil, mavi... her renk kapakla okunacak güzellikte bir hikayedir.

Thursday, January 9, 2014

Empati/ Adam Fawer

Empati, Olasılıksız'ın yazarı Adam Fawer'ın, Olasılıksız'dan daha çok beğendiğim kitabıdır.''Yaşamınızın kontrölü sizde değil! Böyle düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz! O sandalyede oturmaya devam edebilir ya da kendi gözlerinizi oyabilirsiniz! Sorun şurada: Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz! Her davranışınızı belirleyen arzularınız o kadar derinlere işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz! Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. Bu nedenle hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın.Sadece 'isteklerinizin' tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın.''Arka kapaktan alıntı yaparken kitabın içeriğiyle devam etmeyi istemedim dersem yalan olur. Niye istedim, kitaptan mı etkilendim? Bilmiyorum, hayır! Yaptım mı? Hayır! Genelleme yapılırsa, zaten her istediğimiz de olmuyor! Yine de Adam Fawer'ın bir bildiği vardır. Empati; kişinin kendisini başkasının yerine koyarak; duygularını, isteklerini ve düşüncelerini, denemeksizin anlayabilme becerisi, duygudaşlık demekmiş.Parapsikolojide ise empati, birbirlerine manevi bakımdan sıkıca bağlı iki canlı arasında, duygu ve ruhsal hallerin aktarılması anlamına geliyormuş. Kitapta empatiden parapsikolojideki anlamıyla bahsedilmektedir. Duygusal bir roman değildir, etkileyicidir. Empati yeteneği bulunan üstün zekalı empatların hikayesinin 1.bölümü Elijah ve Winter, 2. bölümü Laszlo ve Darian, 3. bölümü ise Valentinus başlıklarıyla anlatılır. Kurgusunda deney, örgüt, siyasi çıkar, bilim vb. konuları içeren; kurgusu çok güzel olan sürükleyici bir romandır. Adam Fawer'ın karakterleri oluştururken kimlerden/hangi olaylardan esinlendiğini merak etmekle beraber, romanını yazarken esinlendiği gerçek olaylar kitabın sonunda belirtilmiştir.

Monday, January 6, 2014

Puslu Kıtalar Atlası/ İhsan Oktay Anar

Puslu Kıtalar Atlası'nın önceki baskısının arka kapağında dünya bir masaldır yazardı. Masal gibi bir kitaptır. Okumaya başlayıp bırakamadığım kitaplardandır. İhsan Oktay Anar kendisini Uzun İhsan Efendi olarak hikayelerine dahil eder.Uzun İhsan Efendi Puslu Kıtalar Atlası'nı düşler ve yazar, oğlu Bünyamin yaşar. Uzun İhsan Efendi kitapta kendisine sorar, Rendekar doğru mu söylüyor? Rene Descartes'in 'düşünüyorum öyleyse varım' cümlesi, kitabı oluşturan temeldir. Osmanlı döneminde geçen kitapta birbiriyle bağlantılı birçok hikaye vardır. Galata Kulesi' nin Cenevizliler tarafından yapıldığını bilirsiniz; kitabı okuduğunuzda Galata Kulesi'nin, Haliç'e yanaşan gemilerin bir hikayesi olur. Gezdiğiniz zaman duvarlarında yazan tarihi değil, orada yüzyıllar önce yaşamış insanları ve yaşanmış olayları hayal edersiniz. Küçük bir kitapçıya 'Puslu Kıtalar Atlası var mı?' diye sorduğumda, 'Hayır ama Ülkeler ve Dünya Atlası var' demişti. Puslu Kıtalar Atlası hayal gücünün ve puslu bir dünyanın sürükleyici hikayesidir. Tekrar okunacak kitaplar listemdedir.

Sunday, January 5, 2014

Ye Dua Et Sev/ Elizabeth Gilbert

Paulo Coelho Simyacı'da der ki, 'Mutlu olduğunuz yer bulunduğunuz yerdir.' Bu fikir hala çok satanlar listesindedir. Elizabeth Gilbert Ye Dua Et Sev'de der ki, 'Çalış, evlen, çocuk yap, öl(!) döngüsündeki hayat nedeniyle geceleri banyonun taşları üzerinde hıçkırarak ağlıyorum.' Tüm dünyada sekiz milyonun üzerinde satmıştır. Her iki düşünce de çok satmaktadır, evet. Kitap Elizabeth Gilbert'ın, zor bir boşanma sonrasında, İtalya, Hindistan ve Bali Adası'na yaptığı bir yıllık yolculuğunu anlatır. İtalyanca öğrenmek için gittiği Roma'da yemek yiyerek haz almayı, Hindistan'daki bir aşramda meditasyon yapıp dua ederek kendini adamayı, Bali Adası'nda ise sevgiyle haz ve adanmışlığı dengelemeyi öğrenir. Kitaptan öğrendiğim en önemli bilgi, dünyadaki en iyi pizzaların Napoli'de, Napoli'deki en iyi pizzanın Pizzeria de Michele'de, dolayısıyla dünyadaki en iyi pizzanın Pizzeria de Michele'de yapıldığıdır. Kitabı okurken İtalya'nın tarihi eserleri, italyanca, meditasyon kültürü, Bali Adası'nın gelenekleri, ülkelerin kültürü ve halkı vb. birçok konuda bilgi edinirsiniz. Elizabeth Gilbert'ın özel hayatı konusundaki çelişkileriyle ve seyahat ettiği ülkelerde tanıştığı kişilerle renklendirdiği hikayesi akıcı bir dille anlatılmıştır. Kitabın eksikliği, bir yıllık bir seyahatin, Elizabeth Gilbert'ın atlatmak ve unutmak istediği özel hayat sorunları hariç, pembe bir macera olarak anlatılmasıdır. Zor bir boşanma sonrasında seyahat ile beraber içsel yolculuğun anlatıldığı hikayede her şeyin yolunda gitmesi, hikayenin gerçekçiliğini azaltmaktadır. Masalsı gerçek hikayenin Bali Adası'nın doğal güzelliklerine hayran bıraktıran filminde Elizabeth Gilbert'ı Julia Roberts canlandırmıştır.

Wednesday, January 1, 2014

Platon Birgün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer/ Thomas Cathcart & Daniel Klein

Kitabın yazarları Harvard'lı iki felsefe profesörüdür.Felsefeye ilgisi olanların severek okuyacağı bir kitaptır. Yazarlar konuları ünlü filozofların sözleriyle fıkraları birleştirerek anlatmışlardır.Kitapta felsefe dersi mi anlatmışlar? Hayır! Dalga geçmişler! Daha doğrusu, felsefeyi mizah yoluyla anlatmışlardır. Metafizik, mantık, epistemoloji, etik, din felsefesi, varoluşçuluk, dil felsefesi, toplum ve siyaset felsefesi, görelilik ve metafelsefe kitapta anlatılan konuların başlıklarıdır. İçerikte; felsefe gündelik hayat ile birleştirilmiş, düşünce sistemlerinin gündelik hayata uygulanması örneklendirilmiştir. Bazen, örneklerle felsefi düşünce çürütülmüş ya da örneklendirilen konunun anlatılan felsefi akım ile açıklanamayacağı belirtilmiştir. Platon kolunda ornitorenkle bara gidip çakırkeyif olsaydı nasıl bir uslupla konuşurdu? Büyük ihtimalle yazarların uslubuyla. Kitabı okumak, uzun bir felsefe dersini sohbet ortamında dinlemek ya da sohbet ederken felsefe konusunda bilgilendirilmek gibidir.Kitabı okuduğunuzda aklınızda kitapla ilgili hangi felsefi akımlar kalacak? Üzgünüm! Hiçbiri! Yüzünüzde bir gülümseme, aklınızda ise okuduğunuz fıkralar kalacak.