Saturday, October 12, 2013

İki Yıl Okul Tatili, Bir Geç Kızın Gizli Defteri, Kelebek ve Bazı Kitaplar

İlk ve son defa 'Bu kitabı neden daha önce okumadım' diye düşündüğümde 14 yaşındaydım. O kitap Jules Verne' in İki Yıl Okul Tatili'ydi. Adından ve ıssız adaya düşmüş 15 genç roman kahramanında dolayı da beni cezbetmiş olabilir. İpek Ongun'un Bir Genç Kızın Gizli Defteri bana hediye edilmişti. İlk sayfasından kendimi kaptırmıştım. Devam eden kitapları ilki kadar güzel olmadı. Yine de 13 yaşındayken; dondurma kola ikilisi, kilolar ve sivilceler ile merhabalaştığınız bir seri uzun süre takip edilmeyi hak eder. Ta ki roman kahramanının Amerika seyahati ile yollarınız ayrılana kadar. Artık farklı dünyaların insanlarısınızdır ve o üniversiteye gittiğinde müthiş perçemli sevgilisi ile gezerken siz yurtta oturacaksınızdır. Dede Korkut Hikayeleri'ni bir kenara atıp, Alaaddin'in Sihirli Lambası'na bayılan bir çocuktum. Altın Masallar harikalar diyarıydı. Gülten Dayıoğlu'nun Midos Kartalı'nın Gözleri benim için hayran olunasıydı. Henri Charriere'ın Kelebek'ini okurken kaçtığı bütün yerleri dünya atlasından işaretlemiştim. Alkatraz Kuşçusu'na haksızlık edilmememli ardından o da okunmalıydı. Don Kişot'un ben doğmadan önceki çevirisini okurken TDK'nın sözlüğü yanı başımdaydı... Kitap okuma alışkanlığını kazanmam daha sonra, 15 yaşındayken, yaz tatilinde hiçbir yere gitmeyeceğimiz için yapacak daha iyi birşeyimin olmamasıyla başlar. Çok sevilen kitap kahramanlarını etrafımdaki insanlarmış gibi hayal etmemden bugune uzun zaman geçti. Artık, etrafımdaki hiç kimseyi Kumral Ada Mavi Tuna'nın Aras'ına benzetemem ya da üst sınıftaki kişinin lakabı bir roman nedeniyle Hakan olmaz:)Yine de, okuduğum kitapların bazıları beni o kadar mutlu ediyor ki, sigaradan daha faydalı tek alışkanlığımı bırakmaya hiç niyetim yok.